captive
Admin
Mesaj Sayısı : 1304
Yaş : 34
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 29/10/08
|
Konu: Ummanı Yaralayan Çapa Salı Ara. 16, 2008 11:07 pm |
|
|
Bu gece de ağlıyor yapraklar beyazlar fonunda, müziksizlerin eşliğinde. Ama yakışmıyordu o damlalar rengini kıskandığım ve söylemeyeceğim tenine. Peki, ben fani dünyanın göbeğine attığım fani demir bizatihi demir değil vebal zinciridir. Belki beni seçtin toprağına ve benden sonrakiler gibi; lakin fani dünyaya fani demiri atan bendim. Evet, hâkim bey o bendim… Evet, baba o bendim… Evet, artık herkimse… Demiri indiren zincirin her bir günahını ben dokudum itinayla. Ben işledim ve ben parlattım. Onları birbirine geçirdim ki size anlatayım diye her günahımı ve bahanesi olsun bir bakıma. Ben seçildim ama o vebal zincirine takılı gemi denilen dünya sanki beni boğuyor. Boynuma vebal. Evet, zincir bu vebal zinciri boynuma vuruldu. Korkuyorum! Zannederdim ki o zincir serin sularda. Neden boynuma gelince kızgın bir ateş oluyor. Hiç yakışmamıştı ummana akıttığım yaşlar. Korkuyorum! Gör ki o umman bir alev görme ama bu zincirliyi, utanıyorum. Bakma yüzüme o şekilde. Şimdi bu alev umanında yol alıyorum; lakin hiç demir atmadım. Hani akıttığım yaşlar vardı ya onların ateşi yüzümü deldi. Korkuyorum! Hiç yakışmamıştı bu alev ummanı bana; Çünkü o çok fazlaydı bu günah zincirini indirmiş bedene.
|
|